Yaşam

Çocuk doktoru anne olursa

Bir gün hamile kaldım ve bütün hayatım değişti. Neredeyse 3 yıl süren uğraşıdan, bir düşükten, onlarca boşa giden beta hcg tahlilinden (kanda gebelik testi), bi dolu jinekolog vizitinden  sonra  35 yaşımın kıyısındayken oldu. Tamam artık ben normal yollarla hamile kalamıyorum tüp bebek yapayım diye düşünürken hiç umulmadık bir anda bingo. Haberi alan ben, çılgınca sevineceğimi düşünürken herhalde düşükle sonuçlanan ilk gebeliğimden kendimce dersler çıkardığım için 14. haftaya kadar yüksek sesle kendime bile söylemedim hamile olduğumu. Bütün hamileliğim gün sayarak, aklımdan bebekle ilgili kötü şeyler geçirerek geçti: Ya gene düşük yaparsam, ya erken doğarsa, ya doğumdan sonra ortaya önemli bir hastalık çıkarsa… Gerek çocuk doktoru olmanın getirdiği mesleki kötü tecrübelerden gerekse aklımdan geçenlerden dolayı 32. hafta tamamlandığında bir çöpü dahi yoktu yavrucuğumun. Aynı şeyleri pek sevgili kocacığım da düşünmüş olmalı ki 32. haftanın sonunda onun ‘’ne gereği var şimdi bebek alışverişinin daha erken’’ nidaları altında kayınvalidemle ben kolundan zorla çeke çeke anca götürdük bebek alışverişine kendisini.

Bütün bu düşüncelerin ışığı altında aynı anda tam 3 jinekoloğa takip oldum. Öyle ki bazen aynı gün bir randevudan çıkıp diğerine gidip aynı şeyleri dinliyordum.  Hayır meslektaşlarıma olan güvensizliğimden değildi bu çoklu takip  durumu. Sadece nerede ve nasıl doğuracağıma karar verememiştim. Üniversite mi devlet hastanesi mi yoksa özel hastane mi? Normal doğum  mu sezaryen mi?

Bu ikilem pardon üçlem 39. haftaya dek sürdü. Sonuçta  tam donanımlı, koca koca hocaların konsultan olduğu, 3 .basamak yenidoğan yoğunbakım hizmetinin verildiği benim ve eşimin de mezun olduğu bir tıp fakültesi hastanesinin anıtkabir manzaralı odasında doğdu oğlum.

‘’Çok mutlu oldum, her şey süperdi. Şakır şakır sütüm geldi bizimki de lıkır lıkır emdi, mışıl mışıl da uyudu’’ demek isterdim ama diyemem. Daha ilk saatlerde başladı  kabus: Süt yok. Memeyi  emip emip çığlığı basan bebe mamayı alınca mışıl mışıl uyumakta. Ben ise sanki mama değil zehir veriyorum her mama sonrası hüngür sümük ağlamakta. Hayatta o an yerinde olmak istediğim tek şey bir montofon. Tabi bu pratikte mümkün değil.  Peki ne yapmalı: Bari sütü artırmanın yollarını denemeli: Günde5 litresu, bilimum bitki çayı, stil tea, pakmaya, alkolsüz bira, instant maya, süt artırıcı tablet, koyun gibi her sofrada önüme konan  türlü yeşillikler, kuru soğan, annemin ağzımdan burnumdan teptiği baklavalar, kayınvalidemin neredeyse her öğün çeşitli vesilelerle  yaptığı bulgur pilavı… IIHH  hiç biri işe yaramadı. Yaramadığı gibi tüm vücudum süt artırıcı tablet yüzünden ürtiker oldu.

Sütsüzlüğüm yetmiyormuş gibi bir de  lohusa depresyonu karabasan gibi üzerime çökmesin mi? Depresyon kelimesi hafif kalır gerçi. Saatlerce ağla ağla. O dönem en çok takıldığım şey ben uyurken boğulup ölür mü? Hastaneden monitör getirip bağlamayı bile düşündüm. İnternetten ev tipi monitör araştırdığımı hatırlıyorum. Bir ara ben uyurken bebeği kaçıracaklarını düşünüyor; herkes uyuduktan sonra kalkıp defalarca kapıyı, pencereyi açık mı diye kontrol ediyordum. Tam bir delilik hali sizin anlayacağınız. Yeri gelmişken o dönemde gıklarını çıkarmadan, bir yandan endişeli gözlerle beni izleyip bir yandan da ellerinden gelen yardımı esirgemeyen, benimle birlikte gecelerce uykusuz kalan eşim, kayınvalidem ve anneme bir kez daha teşekkür ediyorum. Haklarını ne yapsam ödeyemem.

Manyaklık derecesinde okumaya meraklı olan ben tüm hamileliğim boyunca bebek bakımı ile ilgili hiçbir şey okumadım. Niye okuyayım ki ben bir çocuk doktoruydum. Başkalarının ihtiyacı olan şeylerin hepsini ben zaten biliyordum. Hayatım zaten koca koca pediatri kitapları arasında geçmişti. Geçmişti ama o kitaplarda bebeklerin yatağa koyunca uyumayabilecekleri, memeye tutunca emmeyebilecekleri ve daha nicesi yazmıyordu. Hasta olmadığı, altı temiz üstü pak ve uykusu da varken bir bebeğin niye uyumadığı ya da uyuduktan 40 dakika sonra uyandığı konusunda hiçbir pratik bilgi öğretilmemişti bana. Başladığım bu yeni maceranın zor ve bilinmezlikle dolu olduğunu, yolu bilmekle yolda yürümenin farklı şeyler olduğunu anne olunca anlamıştım. Pediatrist olmanın bu bilinmez yolda bana bazı durumlarda rehberlik edebileceğini ama asıl anahtarın annelik içgüdülerine ve benden önce bu yolda yürümüş olan diğer annelerin tecrübelerine güvenmekte olduğunu öğrenmiştim.

Yazar Hakkında

Dr. Elif Pınar Çakır

Merhaba! Ben Dr. Elif Pınar Çakır. Anne, çocuk doktoru ve eşim. İflah olmaz bir iyimser, ruhu gezgin, kendi gezgin bir maceraperest, mucizelere ve peri masallarına inanmaktan hala vazgeçmeyen biriyim. Güncel Anne'ye hoşgeldiniz!

29 Yorum Var

  • Pınarcığım yaşadıklarını sade akıcı bir dille çok güzel anlatmışsın. Teorik bilgilerin dışında, deneyimlerinin önemini anlatıyorsun. Yaşadığın sıkıntıları,üzüntüleri çok güzel anlatmışsın fakat sevinçlerini mutluluklarını da anlatmalısın. Annelik öyle muhteşem bir duygu ki insana tüm sıkıntıları unutturup mutlulukların en güzelini yaşatıyor. Dedelik, baba annelik ve anne annelik sevincini mutluluğunu bizlere yaşattığın için teşekkürler canım….

  • Ağlama krizlerini ben de çok yaşadım… hem ağladığıma kızardım hem ağlardım 🙂
    Bu dönemde insan eşine öyle muhtaç ki…. eş çok önemli…
    tabiki anne ve çevre…
    ben de onlar sayesinde şükrü atlattım….gibi 🙂 diyelim,

  • yazdiginiz bir cok sey nasilda tanidik geliyor. benim oglumda 45 gunluk ve bu zorluklari aglama krizlerini bende yasiyorum. eşim sagolsun cok destek oluyor.

  • cok guzel bi yazı. hele bunu bir doktordan dinlemek daha da guzel. siz doktor olarak çok daha iyi bilirsiniz ama hamilelik sırasında kadınları hafta hafta ne bekliyor konusunda cok guzel bir site onerim olacak izninizle. daha 1. hafta bile nelerin olabilecegini son derece samimi bir dille yazmış, meraklananların bakması iyi olabilir: http://hafta-hafta-gebelik.org/
    sevgilerimle…

  • Çok güzel bir site tebrik ediyorum. İçtenlikle paylaştıklarınızı hayranlıkla okuyorum , bazen gözlerim dolarak bazen sevinçle. Bende kızımı doğurduğumda sütüm gelmemişti, eve döndüğümüzde o gece kabus gibi geçmişti bebeğim emiyor ama süt yok, açlıktan ağlıyor ağlıyor …. Göğüs uçlarımın ağrısından duramıyorum ama yinele emziriyorum süt gelsin diye. Hazırlıksız yakalandık evde mama yok gecenin körü eczanelerde yok, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Uynmasın diye dualar ediyorum. Bebeğine yetememe çaresizlik … 2 gün sonra kontrole gittik ben bitkin ağlamaklı psikolojim bozuk, doktorumuz size yoğunlaşacağız dedi ve bie sağalım bakalım ne kadar süt geliyor dedi. Sağıldım ve yaklaşık 6-7 damla kadar geldi. 1 hafta sonra tekrar çağırdı. O gün eve dönerken baba evine uğradık bahçedede incirlerimiz vardır tam mevsiminde, Onlardanda yedim mi ,Akşam oldu birden ateş bastı, göğüslerimde sütle doldu, o akşam hayatımın en mutlu anlarında biriydi artık bebeğime süt verebilecektim. Sanırım hastanede sağılmak etkili oldu süt yollarını açtı, makina baya kuvvetli çekiyordu bebek daha güçsüz tabi. Neyse ki bu durumu da bu şekilde atlattık kızımla:) benimde loğusalığım ağır geçti zaman zaman sütüm azalıyordu bebişi yetmeyecek kadar azalıyordu tamamen moralle ilgili öyle olunca eşimle çıkıyorduk biraz yürüyüp geliyorduk eşimde sağolsun çok anlayışla yaklaştı her duruma , yanağıma kondurup bir öpücük süt olsun derdi 🙂 o bile yetiyor moral düzeltmeye 🙂 ama biz hiç pes etmedik kızım şuanda 14 aylık ve hala emziriyorum.
    Biraz uzun oldu ama yazmak istedim. Sabırla okuyan herkese sevgiler…

  • okurken gözlerim doldu..yazınızı ve tüm yorumları..tüm anneler mi aynı şeyleri yaşar:)ahh bu yetememe korkusu..bende okul öncesi öğretmeniyim az cok cocuk gelişimi hakkında bilgi sahibiyim ancak dediğiniz gibi yaşamak çok farklıymış..ağlama krizlerim sütümün gelmemesi neydi o günler suan 6 aylık oğlum ve ogünler aklıma geldiğinde hala kötü oluyorum…
    sitenızı muhallebi tarifi ararken rastgele buldum ancak artık takipçinizim..başarılarınızın devamını dilerim..

  • anneliğe dair bu şahane yazıyı aynı zamanda çocuk doktoru olan bir anneden okumak çok keyifli..bi ara ”yaşasın sadece benim başıma gelmemiş” derken buldum kendimi..eşime sesli okudum,çok şaşırdı bizatihi aynen bu anlara şahit olduğu için..çok güzel ve keyifli bir blogmuş,artık buradayım ben de..

  • merhaba güncel anne, ben de gülümseda:)) Blogları göz gezdirirken karşılaştım sizinle. Henüz ilk tanışmamız bu yazınızı okumamla oldu. Benim de şu an 6 yaşında bir kızım var ve tıpkı istediğim gibi kızımın her anını doyasıya yaşadım. ama artık yeni bir bebek hayali kuruyor dualarıma yeniden minik minnacık eller katıyorum. Bu anlattıklarınız da bu hislerimin üzerine tuz biber oldu, her satırında duygudan duyguya girdim. Yaşarken zor olsa da herşeye rağmen iyiki dedirten ve gururla hatırlanan güzel anılar bunlar. Ben de öyesine istiyorum ki tatlı heyecanlı, uykusuz, telaşlı, ağlamalı, kusmalı, ne yapacağını bilememeli günleri tazelemeyi. Anneliğime bir annelik daha katmayı… Allah en kısa zamanda en hayırlı şekilde nasip etsin inşallah. Gökten 3 elma düşsün. Biri benim, biri sizin, biri de tüm bebek isteyenlerin başına:))

  • merhaba güncel anne, ben de gülümseda:)) Blogları göz gezdirirken karşılaştım sizinle. Henüz ilk tanışmamız bu yazınızı okumamla oldu. Benim de şu an 6 yaşında bir kızım var ve tıpkı istediğim gibi kızımın her anını doyasıya yaşadım. ama artık yeni bir bebek hayali kuruyor dualarıma yeniden minik minnacık eller katıyorum. Bu anlattıklarınız da bu hislerimin üzerine tuz biber oldu, her satırında duygudan duyguya girdim. Yaşarken zor olsa da herşeye rağmen iyiki dedirten ve gururla hatırlanan güzel anılar bunlar. Ben de öyesine istiyorum ki tatlı heyecanlı, uykusuz, telaşlı, ağlamalı, kusmalı, ne yapacağını bilememeli günleri tazelemeyi. Anneliğime bir annelik daha katmayı… Allah en kısa zamanda en hayırlı şekilde nasip etsin inşallah. Gökten 3 elma düşsün. Biri benim, biri sizin, biri de tüm bebek isteyenlerin başına:)) – See more at: http://www.guncelanne.com/cocuk-doktoru-anne-olursa/#comment-2129

  • hemşehrim ve meslektaşım olarak sitenize ve yazınıza bayıldım, pediatrist bir anne adayıyım ve hissettiklerimde yalnız olmadığımı anladım 🙂 gebelikte 17. haftadayım, ilki yaşadığım bu süreçte sizin gibi bir yol arkadaşı bulmak süper :))

    • Okumaya değer bulduğunuz için çok teşekkür ederim. Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanız dileği ile…

  • Merhaba benimde şu anda 4 aylık bir kızım var.
    Malesef emziremedim sütüm 20 gün sonra damla damla geldi her gece
    Sürümü nasıl arttırabilirim diye hala araştırma yapıyorum
    Dün bira mayası tableti aldım işe yaraması içîn dua ediyorum
    Kızıma hergün 1 çay kaşığı süt vetiyorum ve bun beni çok üzüyor azıcık bile
    Olsa artsın istiyorum.yazınızı okuyunca çok duygulandım
    Bende paylaşmak istedim.annelik çok güzel çok duygu yüklü bişeymiş.iyice sulu göz oldum
    Sevgiler

    • Anne sütü bir damla bile olsa çok kıymetli…Annelik de söylendiği kadar kolay değil… Ama 4 yaşında bir çocuk annesi olarak size şunu söyleyebilirim hepsi geçecek, güzel günler gelecek…

Yorum Bırak