Bebek Bebek Gelişimi

Ekim ayı sona ermeden

sonbahar

Hürriyet’in Cumartesi ekinde bir köşe vardı eskiden, belki de hala vardır: Bu Hafta Sona Ermeden. O hafta sona ermeden okunması gereken kitaplardan, gezilecek sergilerden, dinlenecek müziklerden bahs ediyordu. Geçen gün Güncel Anne okurlarına mevsime dair haber vermem, hakkında bahsetmem gereken şeyler olduğunu farkettim. Önce hepsini ayrı birer yazı olarak yazayım dedim ama buna vakit bulamayacağımı farketmem fazla uzun sürmedi.  Ben de bunu her ay yapmaya karar verdim. Bundan sonra Güncel Anne’de her ay çocuk sağlığı, hastalıkları, beslenmesi ve gelişimi ile ilgili o ay yapılması gereken veya yapılırsa iyi olan konulardan bahsedeceğim. İşte ilki: Ekim sona ermeden…

Sonbaharı anlatın:

sonbahar

Girdiğimiz bu mevsimi yaşına uygun olarak, anlayabileceği bir dilde anlatın. Rüzgarı hissetmesi için rüzgara karşı yürüyün ve bunun hakkında konuşun. Parmağınızı ıslatıp, birlikte rüzgarın hangi yönden geldiğini bulmaya çalışın. Kuru yaprakları, toplayıp tek tek dokunmasını ve çıtırtıyı hissetmesini sağlayın. Sonbahar temalı kitaplardan edinmek sonbaharı anlatmanın bir diğer yolu. Biz Çağın küçükken aşağıdaki kitapları okuyorduk.

Kışın mucize besini bal kabağı ile tanıştırın 

Bal kabağı, içerdiği mineral ve vitaminler nedeni ile bebekler için mükemmel bir besindir. Ek gıdaya geçişte hem sebze hem meyve püreleri içine eklenebilir.  Kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, C vitamini, A vitamini, folat, riboflavin, E vitamini ve vitamin K içerir. Bu vitaminler ve mineraller bebek gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Kalsiyum ve magnezyum, güçlü kemikler inşa edilmesine yardımcı olur. Bal kabağı aynı zamanda içerdiği C vitamini, A vitamini ve beta karoten sayesinde güçlü bir bağışıklık sisteminin oluşmasına katkıda bulunur.  Bal kabağında bolca bulunan A vitamini ise görme işlevini destekler.

Bal kabağı beta karoten içerir. Beta karoten oldukça güçlü bir antioksidandır ve antioksidanlar, çeşitli organlar üzerinde oksidatif stresi azaltarak onları kanser yapıcı mekanizmalara karşı korumaya yardımcı olurlar. Aynı zamanda bol lif içeren bir besin olan bal kabağı, ek gıdaya geçerken sık karşılaşılan kabızlığa da iyi gelir.

Bal kabağını tatlılara, sebze pürelerine ekleyebilirsiniz. Şurayı tıklarsanız bal kabağından yapılmış, harika bir tatlı tarifine ulaşabilirsiniz.

Grip aşısını düşünün

Grip aşısı için en uygun zaman sonbaharda Eylül sonu ve Kasım başı arasıdır. Amerikan Pediatri Akademisi 6 aydan büyük tüm çocukların ama özellikle de astım, şeker, nörolojik hastalığı,  bağışıklık sistemi bozukluğu olan yani ciddi grip geçirme riski olan kişilerin ve bunların yakın çevresinin aşılanmasını önermekte.Bunun yanında  sağlık personeli  ve 6 aydan küçük çocukların yakın çevresi,  tüm hamile ve hamilelik planlayan,  emziren kadınları da aşılanması gereken grup olarak belirtmekte. Ülkemiz  Sağlık  Bakanlığı’nın önerileri de benzer yönde.

Soru: E şimdi Amerikan Pediatri Akademisi, Sağlık BaKanlığı  önerdi diye gidip aşı mı olalım? Yanıt: Eğer risk grubunda değilseniz siz bilirsiniz. Şöyle ki; her ilacın, tıbbi uygulamanın olduğu gibi aşıların da çeşitli istenmeyen  etkileri mevcut. Grip aşısı için nedir bunlar: Aşı yapılan yerde ağrı, kızarıklık veya şişme, ateş (2 yaş altında aşılananların %10-35inde görülmekte) kas ağrıları,  bulantı, uykuya eğilim, baş ağrısı  titreme seste boğukluk, acıyan, kızarmış ve kaşınan gözler, nadiren de olsa  hayatı tehdit eden ciddi alerjik reaksiyonlar. Bunun yanında aşı %100 koruma sağlamamakta aşılananların bir kısmı enfeksiyonu geçirmektedir.(Koruyuculuğu %70-90).

İşe diğer yönden bakacak olursak;   grip hem çok kolay yayılma özelliği nedeniyle, hem de belirli grup hastalarda var olan  sağlık sorunlarını  ağırlaştırarak ölümlere neden olduğu için ciddiye alınması gereken  bir bulaşıcı hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl dünyada 250-500 bin kişi mevsimsel grip nedeniyle ölmektedir. Ayrıca iş yerlerinde ortaya çıkan grip salgınları ciddi boyutlarda ekonomik kayıplara neden olur.

Yani özetle söylemek istediğim eğer siz ve çocuğunuz risk grubunda değilse aşının ve aşılanmamanın yarar ve olası zararlarını tartın, düşünün kendi kararınızı kendiniz verin.

Giysi dolabını gözden geçir

Mevsim dönüşleri çocukların gardroplarını, hatta oyuncaklarını yeniden düzenlemek, ,ihtiyaç duyulmayan oyuncak, kitap ve küçülen kıyafetleri kaldırmak ve ihtiyacı olanlara iletmek için harika bir fırsat bence. Benim önerim bunu çocuğunuzla birlikte yapmanız. Bir boş vaktinizde, hep birlikte kullanılmayan kıyafet ve oyuncakları, hatta kitaplarınızı bir kenara ayırın ve kısa sürede ihtiyaç sahiplerine iletin.  hep birlikte hoşça vakit geçirmiş olursunuz hem de yardımlaşmanın altını çizmiş olursunuz. Onun dışında ilkbaharda aldığınız baharlık sweathshirtlerden veya geçen seneki kazaklardan, bu sezon da kullanabilecekleriniz mutlaka olacaktır. Kış için eksikleri ve yeni ihtiyaçları belirleyip, alışverişe çıkmanın tam zamanı. Çünkü belirli mağazalarda eşofman altları, kazaklar gibi standart ürünler, hızla tüketiliyor.

Nasıl giydirelim?

Mevsim geçişlerinde biz anneleri en çok zorlayan şeylerden biri de okula yollarken veya dışarı çıkarken ne giydireceğim?’’ mevzusu. Ben Adana için çözümü sabah serinliğinde tişört üstü ince mont şeklinde giydirmekte buldum. Akşam gelirken de montunu çantasına yerleştirip öyle geliyor.Daha soğuk yerler için de özellikle de okula giden çocuklar için çözüm tabakalı şekilde giydirmek. Yani gömlek üstü kazak, kazak üstü ince mont… gibi. Hava ısınınca kazak çıkar, gömlek kalır. Küçük çocuklar için ise zaten nereye gidersek bir grup yedek kıyafet ile gitttiğimizden tek sorun çantanın her kalınlıkta kıyafet taşımaktan biraz daha ağırlaşması olacaktır.

Dışarıda hayat var

Sonbahar geldi, havalar soğudu diye dışarı çıkmaktan vazgeçmediniz değil mi? Özellikle okul öncesi dönemdeki çocukları ve bebekleri sonbaharda da her gün dışarı çıkarmaya devam edelim. Parka gidelim, yaprakları inceleyelim, yağa ilk yağmurları hissedelim.

Ödev mevsimi

ödev

Okullar açılması ile başlayan sadece sonbahar değil biliyorsunuz. Ödev mevsimi de açılmış oldu. Ben bazı şeylerin nasıl başlanırsa öyle gideceğine inanıyorum. Bu ödev için de böyle. Bence özellikle çocuğa ödevin kendi sorumluluğu olduğu anlatılmalı, ödevler kontrol edilmeli ama ödev yapan çocuğun başında durulmamalı, çocuğun ödevi ne kadar iyi yaptığı değil, yaparken gösterdiği çaba övülmeli.

Ekim ayı önerilerim bu kadar. Onun dışında her zaman çocuklarımızı sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslemeye, sevgimizi katıksız sunmaya devam edeceğiz tabi…

Yazar Hakkında

Dr. Elif Pınar Çakır

Merhaba! Ben Dr. Elif Pınar Çakır. Anne, çocuk doktoru ve eşim. İflah olmaz bir iyimser, ruhu gezgin, kendi gezgin bir maceraperest, mucizelere ve peri masallarına inanmaktan hala vazgeçmeyen biriyim. Güncel Anne'ye hoşgeldiniz!

Yorum Bırak