Kasım ayı bizim için oldukça hareketli ve eğitici geçti. Önce Blogcu Anne Elif Doğan ve Uykusuz Anneler’den Perihan Gürer’in birlikte düzenlediği Dijital Topuklar’a katıldım ayın ilk günü. Sonrasında 60. Milli Pediatri Kongresi. Çağınsız ilk kongremizdi. Babaanne ile Adana’da kaldı. Hem bizim için hem de onun için değişik bir deneyim oldu. Daha bitmedi bu hafta sonu da ODTÜ ve Türkiye Zeka Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği 4. Zeka ve Yetenek Kongresi için Ankara’da olacağım. Tabii bir yandan hastalarımla ilgilenmeye ve nöbet tutmaya da devam ediyorum. Lafı fazla uzatmadan hemen Kasım ayı önerilerime geçmek istiyorum.
Zeka ve Yetenek Kongresi’ne gidin
Bu sene 4. kez düzenlenecek olan Zeka ve Yetenek Kongresi ODTÜ ve Türkiye Zeka Vakfı tarafından ortaklaşa düzenleniyor. Ankara’da 19-20 Kasım tarihlerinde düzenlenecek kongreye ben ve Barış da katılıyoruz. Zeka ve Yetenek Kongresi’nde sosyal iletişimin zeka ve yetenekle ilişkisi, beynin yapısı, üstün zekalı çocukların eğitiminde izlenmesi gereken yollar ve karşılaşılan zorluklar, bu kapsamda ailelere düşen görevler kapsamlı olarak konuşulacak. Ayrıca sosyal medyadan hepimizin bildiği Oyuncu Anne Şermin Çarkacı, Akademisyen Anne Saniye Bencik Kangal, Çocuğumla Evdeyim Özge Selçuk Bozkurt ve Dr. Bahar Eriş de konuşmacılar arasında. Tüm oturumlar birbirinden ilginç konulara sahip. Şimdiden heyecanlanıyorum bu toplantı için. Eğer siz de Ankara’da yaşıyorsanız ve zamanınız uygunsa beklerim. Kim bilir karşılaşır ve tanışıp bir kahve içeriz belki.
Trabzon hurmasının tam zamanı
Kışın en sevdiğim meyvesi hiç şüphesiz ki Trabzon hurması. İçerdiği betakaroten ve C vitamini sayesinde minik mucizenizin bağışıklığının güçlenmesine neden olacak bu harika meyveyi bebeklerinize 8. aydan itibaren verebilirsiniz. Sadece rengi bile çocuklarımızn iştahını açmaya neden olur. Tek başına meyve/meyve püresi olarak kullanabileceğiniz gibi tatlı ve muhallebilerine de ekleyebilirsiniz.
Haftada 2 kez balık yedirmeyi unutmayalım
Avlanma mevsimi biteli epey oluyor ve balıklar artık yağlanmaya başladı. Çocuklara 9. aydan (ailede balık alerji öyküsü varsa bir yaşından sonra) itibaren haftada 2 gün balık verilmesini öneriyorum. Balık çocukların büyüme ve gelişmesinde son derece önemli olan protein açısından zengin bir besin. Ayrıca balıkta bulunan omega 3, DEHA ve EPA başka hiçbir proteinde bulunmuyor. DEHA, beyin ve sinir hücrelerinin gelişimine ve dolayısı ile zeka gelişimine destek oluyor. EPA ise kalp damar sağlığını korumamıza yardımcı oluyor. Dolayısı ile çocuklarımızın menülerinde balık olmazsa olmazlarımızdan olsun lütfen. Çocuklar için civa vb. ağır metalleri daha az içerdikleri için yüzey balıklarını öneriyorum. Kasım ayında en lezzetli zamanında olan iki yüzey balığı var: Hamsi ve palamut. Çocuğunuzun yaşına göre bu balıkları direkt fırında veya buğulama şeklinde pişirerek verebileceğiniz gibi palamuttan balık köftesi de yapabilirsiniz. Balık köftesi tarifimi şurada bulabilirsiniz.
Soğuk algınlığına dikkat
Adana’da havalar halen ılıman seyretse de kış tüm ülkede soğuk yüzünü göstermeye başladı yavaş yavaş. Havaların soğumaya başlaması ile de soğuk algınlığı gibi kış hastalıkları kapımızı çalmaya başladı. Çocuklarımızı kış hastalıklarından korumak için neler yapabileceğimiz şuradaki yazımda mevcut. Ama genel olarak el yıkamak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, uykusuna dikkat etmek, hasta çocukları okula yollamamak gibi basit önlemlerle soğuk algınlığına yakalanma ihtimalini azaltabiliriz.
Ortam nemine dikkat edelim
Kış hastalıklarından korunmak ve kışı rahat geçirmek için yaşanan ortamın, çocuk odalarının nemini iyi ayarlamalıyız. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları yakalama fonksiyonu olan, silia adı verilen tüycüklerin işlevini azaltır. Çocuklarımızın odasında kaloriferin üzerine su dolu kaplar koyabilir veya bu iş için üretilen özel cihazları temin edebiliriz.