Ben Gülin. ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu,ardından Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü Yüksek Lisans mezunuyum. Bursa’da yaşıyorum. Otomotiv sektöründe çalışıyorum. Şu an itibariyle 6,5 senedir evliyim.
Hamile olduğumu öğrendiğimde çok sevindim. Planlı bir gebelikti benimkisi. Asıl şoku ikiz olduğunu öğrenince yaşadık biz aslında. Sürpriz olan oydu. Doktor kontrolümüzde bebek kalp atışı dinlenecekti. Ben heyecandan biraz erken gitmiştim işten çıkar çıkmaz, eşim de kendi işinden çıkıp yetişecekti bana sıra gelene kadar. Ama beni kendi randevu saatimden daha önce aldılar. Yalnız idim haberi ilk aldığımda. Açıkçası pek davul-zurna ile karşıladığımı söyleyemeyeceğim. Panik oldum ve ağladım. Sürpriz olmuştu çünkü. Tedavi ile olmadığı için beklemiyordum. O an kafamdan geçen, ya taşıyamazsam, ya iyi bakamazsam, ya erken doğarlarsa, ya sağlık sorunları olursa… bir sürü negatif senaryo beni resmen oradan oraya vurdu iki dakikada. Ancak bir kesede kalp atışı varken birinde yoktu, doktorum “bir sonraki hafta tekrar gelin muhtemelen diğer bebeğin de kalp atışı oluşmuş olur” dedi. Biz ertesi gün başka bir doktora gittik. O da “Sizin gebeliğiniz doğal olarak iki bebek ile başlamış ancak biri devam etmemiş, şu an %99.9 tek bebeğiniz var.” dedi. Biz bu sefer tek bebeğimizi kaybetmiş olmanın şokuyla yaşadık. İki hafta sonrasında asıl kendi doktoruma gittiğimizde bu sefer iki bebeğimizin de kalbinin attığını öğrendik. Ancak doktorum bu sefer i%50 ihtimalle, ikinci bebeği kaybedebileceğimi söyledi Şok üstüne şok! Bizim bebek sayısı borsa gibi bir inip bir çıkıyordu özetle. Sonra araştırıp iyice uzman bir doktor bulduk ki doğumumu yapan doktorumdur, en sağlıklı ondan bilgi aldık. Yine de gebeliğim boyunca iki doktorla devam ettim ve tabi %99.9 tek bebeğiniz var diyene bir daha gitmedim. Doktorum bize doğal olarak ikiz bebeklere hamile olduğumu, bebeklerimin 1-2 gün ara ile oluştuğunu bu sebeple farklı gelişim evrelerinde olduğunu, birinin kalbinin doğal olarak diğerinden önce attığını söyledi. Yüreğimize su serpti. Bize, sizinki olabilecek en sağlıklı ve güzel ikiz tablosu dedi. Beni en çok rahatlatan cümlesi: “Bu bebek sahibi olma işinde biraz kaderci olmakta fayda var, biz elbette yeri gelince tıbbın tüm imkanlarını seferber ediyoruz ancak öyle tablolar var ki bazen ikiz olup zamanında ve sağlıklı doğum oluyor, bazen de tek bebek olup sorunlu gebelikle erken doğum oluyor.” Bu dakikadan sonra benim için tüm gebelik tozpembe geçti.
Nasıl bir hamilelik geçirdiniz?
Müthiş bir hamilelik geçirdim, güzel deyip geçmiyorum sadece hakikatten de mükemmele yakın bir gebelik idi benimki. Bulantı, kusma, kanama, açılma, kasılma gibi sorunlar, gebelik şekeri, tansiyon, mide yanması, ödem, varis, çatlak…. Hiç ama hiç biri olmadı. Grip, sistit de olmadım; her hangi bir ilaç ya da antibiyotik kullanmak zorunda kalmadım. Tek bebek olsa bu kadar baldan tatlı bir gebelik yaşar mıydım bilmiyorum. İşyeri diyetisyenimizin gözetiminde beslendim. Çok çeşitli yedim; asla hazır gıda, abur cubur ve katma değeri olmayan besin tüketmedim. Her sabah haşlanmış yumurtam, taze sıkılmış portakal suyum eşim tarafından hazırlanıyordu. Balık, ıspanak, kırmızı et, meyveler her hafta muhakkak tükettim; ara öğünlerde fındık, ceviz, badem, kayısı, incir eksik etmedim. Haftada üç gün sitemizdeki ısıtmalı kapalı havuzda yüzdüm ve diğer günlerde düzenli yürüyüş yaptım. Sırt ve bel ağrım son haftaya kadar olmadı. Bir kere sadece bacak ağrım oldu bir hafta istirahat ile atlattığım, onda bile yürümeden ve yüzmeden geri kalmadım; ilaç da kullanmadım. Sürekli gezdim, haraketli yaşamımı kısıtlamadım. Çarşı-pazar, eş-dost ziyareti, yemekler-brunch’lar, kızlarla toplaşmalar, alışveriş. Özetle hamileliğim nedeniyle kendimi hiç soyutlamadım hayattan. Benim aktif gebelik halimi gören ikiz olduğuna inanamıyordu.
Psikolojik durumum yine fiziksel olarak mükemmel giden hamileliğime uyacak şekilde mükemmeldi. Hep mutluydum, hep huzurluydum. Stres hiç olmadı bende. Benim kötü ruh halimin yavrularımı olumsuz etkileyeceğini biliyordum; çok okumuştum gebeliğimin başından beri ilgili yayın ve kitapları. Zaten hormonların da yardımıyla insan resmen bulutların üstünde geziyor hamişken.
Havuzda yüzerken çoğu zaman yalnız oluyordum ve kızlarıma kendi uydurduğum bir şarkıyı söylüyordum. Onlar için minik minik pembe ciciler almak çok keyifliydi. Hep onlardan bahsediyor, hayal kuruyor, heyecanla hazırlık yapıyorduk. Hamilelik güncelerimi yazıyordum blogumda. Bu sürekli pozitif olan ruh halimin ve düzgün giden hamileliğimin meyvelerini sonrasında topladım. Kızlarım çok huzurlu ve uyumlu bebekler oldular. Asla stres hormonu hissetmediler anne karnındayken onlar. Kolikli olmadılar, düzgün gece uykuları oldu. Sebepsiz ağlama yaşamadık hiç. Bu dünyaya mutlu geldiler ve sevildiklerini biliyorlar anne karnından beri.
Bize biraz doğum hikayenizi anlatabilir misiniz? İlk günler nasıldı Bebeğiniz kaç gün kaldı küvözde? İlk ne zaman kucağınıza aldınız, ne hissettiniz?


Evdeyken de gece gündüz süt sağdım. Her 2,5-3 saatte bir durmadan süt sağdım. Minik minik sütlerimi taşıdım her gün kuzularıma. Onlara can taşıdığımın farkındaydım. Dokuzuncu gün ilk emzirme denemesi için hastaneye çağırdılar. Yoğun bakımda küvezlerin ortasında bir sandalyeye oturup sırayla emzirdim kuzularımı. İlk defa o zaman kucağıma aldım, öptüm ve kokladım incitmemeye çalışarak. Gözlerimden akıyordu, yaşlarım miniklerimin yanaklarına düşüyordu. Hem mutluluk, hem hüzün….
Ben de prematüre annesiyim. Bu yazı dizisini ilgi ile takip ediyorum. Lütfen blogunuzda daha sık prematüre hikayesine yer verin.
Teşekkürler. Mümkün olduğunca sık yer vermeye çalışacağım. Hoşçakalın sevgiler….
…cok samimi duygulanmamak elde olmayan bir anlatim..seyri de guzel dunyalar guzeli iki zeytin prenses! Allah omurlerini saglikla mutlulukla kilsin! 🙂
çok teşekkür ederim 🙂 amin diyorum güzel dilekleriniz için…
dubleanne
Gülin’cim hikayeni blogunda okuduğum için biliyordum ama olsun, yine okudum yine ağladım. Sen ne güzel bir annesin, kızların çok şanslı. Öpüyorum üçünüzü de 🙂
çok teşekkür ederim Pelin 🙂 günümüz annelerinin bebekleri hep şanslı sanki değil mi? 🙂
dubleanne
ben her okuduğumda karnımdaki kızlarıma dokunup gözlerimden süzülen yaşlara engel olamıyorum yaşıyorum ben hikayenizi her defasında… ve korkuyorum 🙂
Merhaba. Allah sağlıkla ve zamanıdna kucağınıza almayı nasip etsin inşallah. kötüyü düşünmeyin, hep pozitif düşünün. herkes erken doğuracak diye bir kural yok. ve günümüzde en iyi teknolojik şartlara sahip yenidoğan bakım üniteleri. bu nedenle olumlu düşünün. herşey yolunda gidecektir inşallah. sağlıcakla kalın.
dubleanne
Şuan gözlerinden yaslar akıyor benimde ikiz kızların var 30 haftada 1 er kilo doğdular maalesef çok aci çektik 4 ay kuvezde kalıp defalarca ameliyat oldular benimde sizin gibi kizlarim olsaydı keşke ikisinde engelli ama herşeye rağmen iyiki varlar
yorumunuzu yeni gördüm 🙁 🙁 inanın çok ama çok üzüldüm… ne diyeceğimi bilmiyorum. Allah yavrularımızı bize bizi de onlara bağışlasın inşallah. En kötüsü hiç olmamaları olurdu. iyi ki varlar…
Gülin hanımı okudum fakat doktorunun ismi yok bende yeni ikiz annesi olacağım inş. Bursa da ikiz için doktor araştırıyorum.Gülin hanımın doktoru kim acaba