Çağın bu yıl, 2 yıldır devam ettiği anaokulundan mezun oluyor. Anaokulu söz konusu olduğunda ‘’mezun oluyor’’ demek biraz komik geliyor bana çünkü bizim zamanımızda bir lise mezuniyeti vardı, bir de üniversite mezuniyeti. Okullarda yıl sonu gösterileri böyle çoşkulu ve abartılı gerçekleştirilmezdi. Anaokulundan mezun olurken kep ve cübbe giymek, kepi havalara atmak görülmüş, işitilmiş şey değildi. Hatta anaokulundan mezun olmak diye bir kavram bile yoktu. Anaokuluna gidebilen şanslı azınlık, ki bunların da çoğunluğu genellikle annesi çalışan çocuklardan oluşurdu, anaokulunu bitirir ve ilkokula devam ederlerdi. Öyle şimdiki gibi gösterişli törenler, cüppe giymeler falan yoktu. Ben şahsen ilk kepimi ve cübbemi tıp fakültesi mezuniyetimde giydim.
Artık nerede ise tüm okul öncesi kurumlar yıl sonu geldiğinde mezuniyet töreni veya yıl sonu gösterisi adı altında çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. Arkadaşlarımın çocuklarından biliyorum bu gösterilerden önce günlerce ve saatlerce prova yapılıyor, bazı çocuklar gösteri günü gösteriye çıkmamak için her yolu deniyor. Acaba gerçekten özellikle de okul öncesi kurumlarda yıl sonu gösterisi yapmak gerekli mi?
Bazı eğitimciler, okul gösterilerinin çocuklara topluluk önünde sahne alma, performans kaygısını yönetme, kendini ifade etme gibi yetenekler kazandırdığını söylese de ben bu şekilde düşünmüyorum. Bu tür gösterilerin öğretmenin veya kareografiyi planlayan kişinin çocuklara diktesinden ibaret olduğu için çocuğun kişisel gelişimine katkısının minimum olduğu görüşündeyim. Aksi gibi eğer çocuk sahnede kendinden bekleneni veremez, rolünü,hareketlerini karıştırır ise bu durumun çocuk üzerindeki olumsuz etkilerinin neler olabileceğini hepimiz bilebiliyoruz.
Yıl sonu gösterileri, çocuğun yararına değil; okul yararına düzenleniyor bence. Okul idaresinin ‘’Aman bakın biz nasıl muhteşem çocuklar yetiştirdik, çocuklara nasıl güzel şarkılar, danslar öğrettik; şiirler ezberlettik.’’ demesinin bir başka yolu olarak görüyorum bu gösterileri. Bence okul gösterileri zaten yıldız olan çocukların yıldızını iyice parlatıyor, diğer çocukların ise sahne performans kaygısı yaşamalarına neden olabiliyor. İşte yıl sonu gösterileri hakkında böyle düşünüyorum.
Allahtan Çağın’ın okulu yıl sonu gösterisi yapmıyor. Anaokulu seçerken okul yöneticilerine sorduğum şeylerden biriydi yıl sonu gösterileri olup olmadığı. Pek çok okul ballandıra ballandıra anlatmıştı nasıl harika gösteriler düzenlediklerini. Geçen sene yıl sonu yaklaştığında okulun bahçesinde bir karnaval düzenledi bizimkiler. Çocuklar ve biz anne babalar okulun bahçesinde birlikte çok eğlendik. Dans ettik, şarkılar söyledik ve takım oyunları oynadık. Harika yemekler yedik, çocuklarımızın arkadaşlarının anne babaları ile kaynaştık ve birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Aynı şekilde bu sene de bir karnaval düzenleyecekler. İçeriğini sır gibi saklıyor Çağın. ”Anne karnavalda çok eğleneceğiz.” diyor sık sık, bastıramadığı heyecanı ile. Okulun dışında kocaman bir panoda, her gün küçülen rakamlarla karnavala geri sayım yapılıyor. Yıl sonu gösterileri yerine çocuklar zorlanmadığı, eğlendiği, okul ve aile etkileşimini güçlendiren bu tip etkinliklerin yapılması bana daha çocuk merkezli/çocuğu önemseyen bir davranış gibi geliyor. Her biri bir gösteriden ziyade çılgınca bir gösteriş yarışına dönüşen yıl sonu gösterileri planlanırken okulların kendi itibarlarını değil de minik kalplerin ne istediğini düşünmelerini umuyorum.