Geçtiğimiz cuma günü Çağın’ın anaokulu mezuniyeti vardı. İki yıldır devam ettiği okuluna, arkadaşlarının pek çoğuna, öğretmenlerine önümüzdeki sonbaharda ilkokula başlamak üzere veda etti. Şurada da belirttiğim gibi anaokularındaki yıl sonu gösterilerinin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Çok şükür ki geçen sene olduğu gibi bu sene de Çağın’ın okulunda yıl sonu gösterisi düzenlenmedi. Onun yerine hep birlikte eğlenebileceğimiz bir organizasyon gerçekleştirmeyi uygun gördü okul yönetimi. Bize de hep birlikte bolca eğlenmek, biraz gurur ve mutluluk göz yaşı düştü.
Karnaval tadında bir mezuniyetti.
Karnaval öğrencilerin eğlenceli müzikler eşliğinde yürüyüşü ile başladı.
Muazzam bir açık büfe sofra kuruldu. Ardından anne ve babaların da katıldığı takım oyunları oynadık.
Bol bol fotoğraf çekildik.
Ve kepler fırlatıldı.
Keplerin fırlatılması ile anaokullarındaki mezuniyet törenlerini komik ve anlamsız bulan ben, gözyaşlarımı tutamadım. Tören bittikten sonra arkadaşları ve öğretmenleri ile vedalaştı Çağın. Ve iki yıl önce kafamda binbir soru, yüreğim pır pır bıraktığım okulun kapısından son kez aldım onu.
Geçen yıl Çağın’a okul seçerken çok araştırmıştım. Neredeyse şehirdeki tüm okul öncesi kurumları tek tek gezmiştim. Mutlu olabileceği, severek gideceği, çocukları eleştirel düşünceye sevk edebilen, bireysel farklılıkları göz önüne alan bir okul aramıştım. İstedim ki kocaman bahçesi olan bir okulu ve o bahçede oyun oynayabileceği bi dolu arkadaşı olsun. İstedim ki okuluna severek gitsin. İstedim ki farklılıkları kucaklayabilsin. Geçen zaman, bana bu konuda ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu gösterdi. Okullu hayata nasıl alışacak, okulda mutlu olabilecek mi derken koskoca iki yıl geçti. Kapıda, kenarda hiç bir şeye karışmadan oturup; hüzünlü gözlerle etrafı seyrederek başladığı anaokulu macerası, keyifli ve eğlenceli zamanlar ve ilk dostluklar belleğine yerleşmiş olarak bitti. Matematiği, her gün gördükleri İngilizce’yi ne kadar öğrendi bilemem ama oğlumun gözümün önünde ürkek bir bebekten, her geçen gün daha sosyal, daha girişken bir çocuğa dönüşümünü gururla izledim geçtiğimiz 2 yıl süresince. Bu yüzden Çağın’da emeği olan tüm öğretmen ve okul çalışanlarına buradan teşekkür ediyorum.