Okul seçimimizi nasıl yaptık

Çoğu ebeveyn okul seçimini yaptı. Adana’da eğer çocuğunuzu özel okula vermeyi planlıyorsanız okul seçimi için kararınızı veriyor, kaydınızı ya da en azından ön kaydınızı yaklaşık bir yıl önceden yaptırıyorsunuz. Çünkü pek popüler okullar ve bu okulların havada kapılan öğretmenleri var. Nedense tüm popüler okulların kayıtları Aralık ayı başlamadan kapanmış oluyor (?!!)

Etrafınızdaki herkesi bir yıl önceden okul seçimi telaşı sarıyor ve siz de ister istemez bu rüzgardan payınızı alıyorsunuz. Biz de geçtiğimiz Kasım ayı itibarı ile Çağın’ı yollamayı düşündüğümüz okul için ön kayıt yaptırmıştık ama benim kafamda gene de yanıtlanması gereken bazı sorular vardı.

 

Geçtiğimiz ay içerisinde anaokulu bitti. İlkokula ”5,5 yaşında başlasak mı başlamasak mı?” soruları cevabını buldu. Biz de devam etmesine karar verdiğimiz okula kesin kaydımızı yaptırdık.

Anaokulu araştırırken pek çok okulu gezmiş öyle karar vermiştik. İlkokul seçimi ise baştan hangi okulları tercih etmeyeceğimiz belli olduğu için daha kolay oldu.

Hangi okullara yollamayacağımız çok açıktı

• Çocuğu belirli bir siyasi ideolojinin fikirleri çerçevesinde şekillendiren, çok sesliliğe, farklılığa tahammülü olmayan okullar…
• Yarış atı kontenjanından öğrenci yetiştirenler..
• Çocukları sosyal yönden desteklemek gibi bir derdi olmayan okullar
• Öğrenciyi birey olarak değil, güdülmesi gereken bir sürü olarak görenler
• Öğretmenlerini 3-5 yıldan fazla elinde tutamayan kurumlar. Zira mutsuz öğretmen, mutsuz çocuk demek..

Zaten Adana’da bu özellikleri taşıyan okulları eleyince ilkokul için seçim yapabileceğim bir kaç yer kaldı.

Herkes için okul seçimi kriterleri farklı. Her aile farklı bir dünya ve hepimiz çocuklarımız için en iyisini istiyoruz.İlk okul seçimi yaparken okulun bizden çok Çağın için uygun olmasına dikkat ettik. Çağın pek çok yaşıtı gibi meraklı, öğrenmeye hevesli. Gene tüm çocuklar gibi baskı altında olmayı sevmiyor. Ona bir şeyi baskı ile yaptırmak oldukça zor. Ama işbirliği yapmayı teklif eder ve merakını körüklerseniz sizin için çok iyi bir ekip arkadaşı oluyor.

Ben okul seçimi yaparken en çok şu sorulara yanıt aradım: Benim oğlum burada mutlu olur mu? Bu okulda öğrenmeye duyduğu hevesi nasıl pekiştiriyorlar?

Çağın için ilkokul ararken tek bir soru sordum görüştüğüm yöneticilere ve öğretmenlere: Benim çocuğum okuma yazmayı öğrenemezse veya dikkat eksikliği tanısı alırsa ne yaparsınız? Bu soruyu sorduğum ilk okul müdürünün yanında okulun rehber öğretmeni de vardı. Müdüre Hanım bana bakıp gülümseyerek ‘’Bizim hiç öyle öğrencimiz olmadı. ‘’ dedi ve rehber öğretmen de bunu onayladı. Ben de o odadan arkama bile bakmadan uzaklaştım. Yani dönüp “Hanımefendi siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Okulunuzda 7-8 bin öğrenci var. Bunların arasında dikkat eksikliği olan çocuk olmama ihtimali yok:’’ demeye gerek duymadım.

Aynı soruyu sorduğum bir başka okul bana ‘’Biz öyle öğrencileri direkt yolluyoruz.’’ dedi. Önce anlamadım. Nasıl yani? diye sordum. “Çok basit.’’ dedi pek popüler okulun o pek popüler öğretmeni.”  Biz böyle sorunlu öğrencilerin velilerini çağırıyoruz ve çocuklarının bizim okul için uygun olmadıklarını söylüyoruz.’’ Oysa gelen her veliye anlattıkları  ” okulun muhteşem TEOG başarısı, kocaman havuzu, çok gelişmiş sosyal olanakları” benim için önemsiz bir detaydan ibaretti. Benim çocuğumun  gelecekte bir sorunu olduğunda görmezden gelecek veya çözüm için işbirliğine gitmek yerine karşıma geçip “Çocuğunuzu da alın gidin.” diyeceklerdi. Sorunların karşısında çözümün bir parçası olmayan, farklılıkları, farklı olanı kucaklamayan bir okul benim çocuğuma ne verebilirdi?

Adana’da bir iki okul daha gezdikten sonra, aslında hep aklımızın bir köşesinde olan ama uzak olduğu için pek de düşünmediğimiz, ülke çapında da ekol olan bir okul ile görüşmeye gittik. Okul müdürünün ve diğer yetkililerin her sorumuza verdikleri tatminkar yanıtlardan ve okulun genel atmosferinden etkilendik. Okul müdürü ‘’Biz size YGS veya TEOG başarısını garanti veremeyiz ama Dünya’nın neresine giderse gitsin ayakları üzerinde durabilecek bir çocuk yetiştirmenin garantisini verebiliriz.’’ dediği anda oğlumuzu o okula yazdırmaya karar verdik.

Okul bölgede İngilizce’yi en iyi öğreten okul olarak biliniyor. Öğretmenimiz 20 yıldır bu kurumda çalışıyor. Büyük yeşil bir bahçesi var. Zaten uluslararası bir haber dergisi tarafından Dünya’nın en etkileyici 13 okul kampüsünden biri olarak sayılmış.

Okulda her öğrenci haftada bir gün de olsa seçtiği bir spor veya sanata dalı ile uğraşıyor.

Anasınıfından, lise son sınıfa kadar eğitim veriyor. Gerçi lise kısmı TEOG ile alıyor ama olsun..

Okul ile ilgili içime tek sinmeyen şey eve uzak oluşu ve yolun servis ile 35-40 dakika sürmesi. Bu İstanbul ve diğer büyük şehirler için gayet makul bir süre ama Adana gibi her yerin birbirine oldukça yakın olduğu bir şehir için bu süre biraz uzun. Ama devam ettiği anaokulu evimize oldukça yakın olmasına rağmen servisle gittiği ve ilk bizi aldığı için yol gene 30-40 dakika sürüyordu.

Her ailenin ve çocuğun istek ve ihtiyaçları, sosyo kültürel yönden tercihleri farklı. Biz okul seçimi konusunda kalbimizden geçenleri dinledik ve çocuğumuzu mutlu olabileceğini düşündüğümüz bir okula verdik. Umarım zaman bizi yanıltmaz ve oğlumuz, seçtiğimiz okulda mutlu olur.