Yoğun bir çalışma temposu ve korkunç bir yangından sonra çıktığımız kısa tatilden döndük. Her ne kadar hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında seyretmesinden dolayı kendimi ‘’kızgın kumlardan serin sulara ‘’ atamasam da dinlenmek, şehrin ve sorumlulukların verdiği stresten uzaklaşmak iyi geldi bana.
Bu mevsimde sıcak olur düşüncesi ile Kıbrıs’ı seçmiştik bu tatilimizde.
Ailece çook yorgunduk, öyle ki aramızdan bazıları havaalanından itibaren kendini dinlenme moduna aldı.
Çok hevesliydi Çağın, nasıl yüzdüğünü anneannesi ve dayısına gösterecekti.
Ama gelin görün ki tatilimizin ikinci gününde kasırga çıktı ve denize, havuza sadece uzaktan bakabildik, dalgaları kuşbakışı izledik.
Yeni dostlar edindik.
Tavukları, kazları besledik.
Baş başa kısa yürüyüşler yaptık.
Fırtına nasıl bir şeymiş gördük, öğrendik.
Denize girip, güneşlenemesek de ailece baş başa olmanın, amaçsızca dolaşmanın, ayaklarımızı sınırsızca uzatabilmenin keyfine vardık.
Vee her güzel şey gibi bu tatil de çabucak geçti, döndük evimize.
Bir kaç günlüğüne de olsa hayatın yorucu temposuna ara vermek, hem baş başa kalmak hem de maaile yiyip-içip gezmek iyi geldi bize. Dinlendik, geldik….Şimdi kaldığımız yerden devam edebilirim koşmaya.