Bu gece çalışıyorum. Bu gece dünyanın büyük bir kısmı yeni yıl coşkusunu yaşarken ben büyük bir doğumevinin yenidoğan yoğun bakım servisinde nöbetçiyim. Her yıl içimi kaplayan yeni yıl coşkusu bu yıl yok. Elbette hekimlik hayatımdaki ilk yeni yıl nöbetim değil bu nöbet. Ama Çağın doğduktan sonraki ilk yeni yıl nöbetim. Aslına bakarsanız yeni yıla büyük anlamlar yükleyen, her yeni seneye büyük kutlamalar eşliğinde giren biri değilim. Gireceğimiz yıla dair yeni ve büyük planlarım da yok. Ama yine de işte bir burukluk var içimde 2015’e ailemden ayrı gireceğim için. Üstelik Çağın hasta. Dört beş gündür düşmeyen bir ateşi var; ilaç veriyoruz düşüyor; sonra tekrar yükseliyor. Allahtan evde ona benim baktığımdan daha iyi bakacak bir babası var da aklım hastalığında kalmıyor.
Noel baba da biraz hüzünlü mü ne?Bu sabah kalktım, evi toparladım. Kostümlü yeni yıl partisini kaçırmamak için ”hasta değilmiş” numarası yapan oğlumu, sadece partiye katılması için okula bıraktım. Eve geldim, ailemin evde kalan kısmı için geleneksel yeni yıl yemeği hazırladım. Evlendiğimiz ilk yıldan itibaren her sene yaptığım yeni yıl pastasını bu yıl da yaptım. Yeni yıl kostümümü ütüledim. Ama gene de içimde bir burukluk var, eksik hissediyorum kendimi.
2014 kötü bir yıl değildi. Sağlık, huzur, mutluluk yanıbaşımızdan ayrılmadı çok şükür. Şimdi aynısını 2015 için de diliyorum.
Güle güle git 2014
Sağlık, bereket, huzur, dingilik getir 2015.
Yeni yılınız kutlu olsun.