Güncel Anne, 1 Baba 1 Anne blogundan, Burcu 1Anne’nin sorularını yanıtladı. Bu keyifli söyleşi için teşekkür ediyorum. Aşağıda röportajın tam metnine ulaşabilirsiniz.
http://www.1baba1anne.com/guncelanne/
Kendini çok güzel anlatan,çocukları yakından takip eden,annelerin sorularına çözüm bularak derman olan bir anne var bugün bizlerle.Herkes onu Güncel Anne olarak biliyor.Bakın Güncel Anne kendini nasıl anlatmış:”Yolu çok iyi bilmekle yolda yürümenin farklı olduğunu anne olduktan sonra anlayan çocuk doktoru .”Çok güzel değil mi?
Elif’e tekrar çok teşekkür ediyorum.Bizi kırmadı sorularımızı cevapladı.Adana’da olmasından dolayı tanışma imkanına sahip olamadık ama inşallah en kısa zamanda yüz yüze de görüşebilme imkanımız olur.Ben sorularımı sordum,biraz Elif biraz GüncelAnne biraz da Çağın Aras tabi ki…Hadi buyrun bu güzel söyleşimize…
Merhaba Elif, kısaca kendinden bahsedebilir misin?
2010 doğumlu Çağın Aras’ın annesiyim. Eşine aşık bir kadın ve hayatını çocuk sağlığına adamış bir pediatristim. Aralık 2013′den itibaren de http://www.guncelanne.com/’un yazarıyım.
Çalışan 1Anne olmanın zor yanları olduğunu düşünüyor musun?
Çalışan anne olmak zor. Pediatrist anne olmak biraz daha zor. Yoğun çalışma şartları, uzun mesai saatleri, nöbetler, çalışan anne olma halini biraz daha güçleştiriyor. Aynı anda iyi doktor , iyi anne ve eş olma gerekliliği insanı zorluyor gerçekten de. Hepsi için ayrı emek ve zaman ayırmak ve dengede tutma gerekliliği bazen kendimi ağır işçi gibi hissetmeme neden oluyor.
Doktor olarak annelerde karşılaştığın en büyük sorun ne? Çözümlerini nasıl anlatıyorsun annelere?
En sık karşılaştığım ve en büyük sorun beslenme hataları. Esasen toplum olarak hem kendimiz yanlış besleniyoruz hem de çocuklarımızı yanlış besliyoruz. Yanlış beslenme en sık demir ve çinko eksikliğine yol açıyor. Her iki mineralin eksikliği de bilişsel fonksiyonlarda, entelektüel kapasitede belirgin azalmaya yol açarak koca bir toplumun geleceğini etkiliyor. Aileler ”çocuktur şimdi yemezse ne zaman yiyecek” diyerek çocukları yağdan ve şekerden zengin besliyor. Çocuklarımız birer hazır gıda ve cips, kola, şeker bağımlısı oluyor. Oysa ki kanser, kolesterol, diyabet gibi pek çok erişkin hastalığının temeli çocukken atılıyor. Toplum olarak şişman çocuk seviyoruz. Oysa araştırmalar göstermiş ki 10 yaşına obes olarak giren çocukların % 40′ı erişkin dönemde de şişman oluyor. Zayıf, iştahsız diye bana getirilen çocukların büyük kısmı normal ve normalin üstü kiloda. Anne, çocuğun kilolu olmasını kendi annelik başarısı olarak görüyor çünkü. Ülkemizde çok fena bir gürbüz çocuk, sağlıklı çocuktur algılaması var. Tamamen yanlış tabii.
Bana beslenme ile ilgili şikayetlerle gelen annelere önce 3 gün boyunca çocuklarının yediği ve içtiği şeyleri yazmasını söylüyor; sonra da o liste üzerinde doğruları ve yanlışları konuşuyoruz. Zamanla hatalarını anlayıp düzeltmeye çalışıyorlar. Varsa vitamin ve mineral eksiklikleri onları telafi ediyoruz.
Çağın nasıl bir bebeklik dönemi geçirdi?
Çağın, çok beklenen ve istenen bir bebekti. Uyku sorunu dışında çok önemli bir sorunu yoktu. Ama o da tamamen benim ona bir uyku eğitimi vermeye cesaret edemeyişimle ilgiliydi. Bir de anne sütünü istediğim gibi uzun alamadı. Benim de sütüm azdı o da zaten emmeye pek meraklı bir bebek değildi.
Güncel Anne ,nasıl ortaya çıktı? Neler yapıyorsun sitende,yazdığın yazılara annelerin yorumları nasıl oluyor?
Aslında çok uzun zamandır, daha anne olmadan önce, Çağın’a hamileyken aklıma düşmüştü blog yazmak. Ama işte yeni anneliğin heyecanı, hayat koşturmacası derken ertelendi de ertelendi. Başka blogları okurken, akşamları üç-beş dakika boş kalınca, oğlumun ilklerini yaşarken hep istedim blog yazmayı. Uzun bir süre “Bloğum olsaydı şunu şöyle yazardım, şunları paylaşırdım” diye içimden geçirdim. Blog yazmaya başlamadan çok önce Twitter’da annelerin sorularını yanıtlamaya başlamıştım. Bir süre sonra etrafımdan ve internetteki arkadaşlarımdan blog açsana baskıları gelmeye başladı. İnternet annelerinin de yüreklendirmesiyle Çağın’ın 2. doğum gününde başladım blog yazmaya. Sitemde sık görülen çocukluk çağı sorunları üzerine yazı yazdığım gibi biraz da kendi hayatımın muhabirliğini yapıyorum. Bilimsel kökenli yazıları insanların anlayabileceği bir dilde özetlemeye çalışıyor ve bol bol soru cevaplıyorum. Her gün en azından 30 dakikamı annelerden gelen soruları cevaplamaya ayırıyorum.
Doktorların arada bir gece mesaileri olur, senin böyle dönemlerin oldu mu? Olduğunda Çağın’ı kime bırakıyorsun?
Doktorların arada bir mesaileri olur, pediatristlerin ise sürekli nöbetleri olur. En ağır ve zor nöbetler de asistanken olur. Sırf bu yüzden evlendikten 5 yıl sonra yaptım Çağın’ı. Çağın’a babası bakıyor ben nöbetçiyken. Eşim de pediatrist olduğu için Çağın artık alıştı bizim nöbet tutmamıza. Onun hayatının bir parçası. Ama gene de her sabah kalktığında ”anne akşam eve gelecek misin” diye sorması hala benim yüreğimi burkuyor.
Çağın’la birlikte yaptığınız ve yapmaktan zevk aldığınız birşey var mı?
Kitap okumak, okuduğumuz kitapları canlandırmak, yüzmek, legolar, her türlü hayali oyun, kek yapmak, temizlik yapıp toz almak…
Seyahat ederken nelere dikkat ediyorsunuz? Yerin seçimini Çağın’a göre mi yapıyorsunuz?
Biz çocuk odaklı bir aile olduğumuz için sadece seyahatlerimizi değil her şeyimizi Çağın’a göre ayarlıyoruz. Doğruluğundan şüpheliyim ama öyleyiz maalesef. Yaz tatili için denize, havuza yakın olsun. Ulaşımı kolay olsun, temiz olsun, çocuk dostu bir tesis olsun istiyoruz. Onun dışında her gittiğimiz yere Çağın’ı oyalayacak oyuncak, kitap, boya vb şeyler götürüyoruz.
Televizyonun çocuklar üzerinde zararlı etkileri olduğunu düşünüyor musun?
Tabi ki düşünüyorum. Televizyon çocuklarda dikkat dağınıklığı, konuşma bozukluğu, iletişimsizlik ve içine kapanıklılık meydana getirmekte, iletişim becerileri ve yaratıcılıkları sınırlı bireyler yetişmesine katkıda bulunmaktadır. Bana konuşmama şikayetiyle başvuran hastaların pek çoğu saatlerce televizyon izleyen çocuklar arsından çıkmakta.
Annelikte hissettiğin sevdiğin ve sevmediğin duygular neler oldu?
Ben anneliği çok sevdim. Sabahları boynuna dolanan minik kollar, yeni bir insan şekillendirmenin getirdiği heyecan sevdiğim şeyler. Ancak annelik sonsuz bir endişe hali.Kaç yaşına gelirse gelsin yürek çarpıntısı.
1 Anne olarak annelere anne adaylarına neler söylemek istersin?
Çocuk yetiştirirken kendilerine ve içgüdülerine güvensinler ve pozitif bilimin desteğini hep arkalarına alsınlar.