Bu hafta, Çağın’ın kitaplığından sizlere bahsetmek istediğim kitap Tübitak Yayınları tarafından yayınlanan Minik Korsanlar kitabı. Geçtiğimiz haftalarda Adana’da 8.si düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı’ndan aldığımız bu kitap, şu sıralar açık ara Çağın’ın favori kitabı. Çocukluğumdan bu yana korsanlara ve denizde geçen öykülere bayılırım. Minik Korsanlar da tüm korsan hikayeleri gibi denizde geçen bir hikayeyi olabildiğince espirili ve sade bil dille anlatıyor.
Kitabımızın kahramanlarından Yeşil Barut, denizlerde nam salmış, korkusuz ve acımasız bir korsandır. Hiç kimse onun gibi kılıç kullanamamakta ve atış yapamamaktadır. Ancak gelin görün ki herkes gibi Yeşil Barut da bir gün yaşlanır. Denizlere saldığı korku, gün geçtikçe azalır. Artık yağma yapamamaktadır. Bu duruma çare olarak her hazineyi buldukları söylenen Minik Korsanlar’ı bulup getirmelerini ister adamlarından. Minik Korsanlar boyları en fazla yarım metre olan ve kendilerini korsandan çok komedyen gibi gösteren rengarenk giysileri olan bir grup çocuktur. Kendilerine ait bir gemileri olmadığı için Yeşil Barut ile çalışmayı kabul ederler ve başlarlar dokuz deniz kızının hazinesini aramaya.
Minik Korsanlar, gemicilikten anlamamakta ama Yeşil Barut’un gemisini nereye yönlendireceklerini çok iyi bilmektedirler. Eski bir harita ve pusula yardımıyla, hazinenin gömülü olduğu yere kadar gemi mürettabatını götürürler. Tüm hazine gemiye taşınır veeee….
Çok büyük bir fırtına patlak verir, göz açıp kapayıncaya kadar. Yeşil Barut’un gemisi batmak üzeredir. Korsanlardan biri kaptana ”Çok fazla ağırlık taşıyoruz, yükümüzün bir kısmından vazgeçmemiz gerek” der. Bunun üzerine Yeşil Barut, çocukların gemiden atılmasını emreder. Önce gözcü karşı çıkar bu duruma, ”Ama kaptan onlar daha çocuk” diyerek. Bunun üzerine kaptan, ”Gözcüyü de atın” emrini verir. Bu sefer karşı çıkma sırası aşçıdadır: ”Gözcü olmadan bu fırtınadan çıkamayız” der kaptana. Yeşil Barut, aşçının da atılmasını emreder adamlarına.
Minik Korsanlar ”geminin fazlası ile ağır olduğunu, gözcü ve aşçı olmadan limana ulaşmanın çok güç olacağını ve kendi ağırlıklarının da hazinenin yarısı bile olmadığını ” hatırlatırlar Yeşil Barut’a. Ve bir teklif sunarlar: ”Hazinenin bir kısmını denize atalım.” Yeşil Barut önce bu fikre şiddetle karşı çıkar. Ama sonra mürettabat nasıl olsa Minik Korsanlar’ın hazineyi tekrar bulacaklarını söyleyerek kaptanı hazinenin bir kısmını denize atmaya ikna eder. Böylece mürettabat çocukları, Minik Korsanlar mürettabatı ve Yeşil Barut da herkesi fırtınalı denize atılmaktan kurtarmış olur.
Minik Korsanlar Tübitak Yayınları Popüler Bilim Kitapları’nın Çocuk Hakları serisinden bir kitap. Aleix Cabrera tarafından yazılan, Rose Maria Curto tarafından resimlenen kitabı Türkçe’ye Adem Uludağ kazandırmış. Hikaye eğlenceli ve sürükleyici, resimler ayrıntılı ve canlı.
Çocuk Hakları Bildirisi’ndeki çocuğun her durumda korunma ve yardımdan ilk yararlanacaklar arasında olduğunu bildiren 8. İlke’den ilham alınarak yazılmış bir kitap Minik Korsanlar. Özellikle deniz ve korsan hikayelerini seven miniklerin bayılarak okuyacağını düşünüyorum. + 5 yaş etiketi ile çıkmış ama bence 3 yaş üstü de zevkle okuyacaktır.